Tavuk Enfeksiyöz Anemisi Hastalığı


Tavuk Enfeksiyöz Anemisi Hastalığı Nedir ?

Tavuk enfeksiyöz anemisi bütün dünyada yaygın olarak görülen, ciddi maddi kayıplara sebep olan, yakalanan hayvanlarda yüksek ölüm oranına neden olan viral bir hastalıktır. Bu hastalığın yetiştiriciler arasında birçok farklı ismi vardır, ancak genel olarak mavi kanat hastalığı adıyla bilinir. Ülkemizde yetiştiriciler tarafından farkedilmese de birçok tavuk çiftliğinde yaygın olarak bulunmaktadır. Özellikle etlik piliç yetiştirilen kümeslerde daha yaygın olarak görülür.

Bu hastalığa yakalanmış olan yetişkin tavuklarda immunsupresyona (bağışıklığın baskılanması) neden olur. Bu nedenle hastalığın belirtileri her zaman dışarıdan görülemese bile enfeksiyöz anemisi olan tavuklar diğer bakteriyel, viral, fungal ve paraziter hastalıklara daha kolay yakalanır, buna bağlı olarak da mortalite (ölüm oranı) yüksek bir hastalıktır. 3-4 haftalığa kadar olan civcivler ise bu hastalığa çok daha fazla duyarlıdır, hastalık etkenini vücutlarına aldıklarından kısa bir süre sonra ciddi organ ve doku hasarları oluşur. Ayrıca enfekte hayvanlarda büyüme geriliğine neden olarak et veriminde ciddi kayıplara neden olur. Hastalık kemik iliğine hasar verdiği için enfekte hayvanlarda ileri derecede anemi (kansızlık) görülür.

Tavuk Enfeksiyöz Anemisi Nasıl Bulaşır ?


Tavuk enfeksiyöz anemisi horizontal (bir bireyden diğerine) veya vertikal (anneden yavruya) yolla sağlıklı hayvanlara bulaşır. Enfekte olan hayvanlar bu hastalığın etkenlerini dışkıları ve dökülen tüyleri ile etrafa yayarlar. Sağlıklı hayvanlar ise etkeni ağız ve solunum yolu ile vücutlarına alır. Enfekte dışkıların bulaştığı altlık, suluk ve yemlik gibi ortak kullanım alanlarındaki materyaller sağlıklı olan tavuklar için büyük risk oluşturur. Enfekte horozlar da çiftleşme yoluyla bu hastalığı diğer sağlıklı tavuklara bulaştırabilir. Zoonoz bir hastalık değildir, bu hastalık etkeni insanlara ve diğer memeli hayvanlara bulaşmaz. Hastalık etkeni olan virüs sıcağa ve dezenfektanlara karşı son derece dayanıklıdır, bu nedenle rutin dezenfeksiyon işlemlerinde çiftliğin tamamen virüsten arındırılması zordur. Önlem alınmadığı takdirde hastalık birkaç hafta içinde kümeste bulunan bütün hayvanlara yayılabilir.

Tavuk Enfeksiyöz Anemisinde Hangi Belirtiler Görülür ?


Tavuk enfeksiyöz anemisi yetişkin tavuklarda herhangi bir semptoma neden olmaz, ancak bir aylığa kadar olan civcivlerde hastalığın aşağıda belirtilen önemli belirtileri görülebilir.

  • İleri derecede anemi.
  • İbik ve yüzde solgun görünüm.
  • Vücut kondisyonunda düşme, zayıflık.
  • İştahsızlık
  • Düzensiz görünümlü tüyler.
  • Yorgun, halsiz görünüm.
  • Kilo alma kabiliyetinde azalma.
  • Kanatların alt kısmında görülen kanamalı lezyonlar.
  • Kümeste ısıtıcı var ise hasta olan hayvanlar ısıtıcı altında toplanmaya çalışır.

Genç hayvanlarda yukarıdaki semptomlar ve bunların şiddeti hastalık etkenini ne yoğunlukta aldıklarına, annelerinden gelen antikor miktarına ve halihazırda immunsupresyona neden olan bir başka hastalığa sahip olup olmadıklarına göre değişmektedir. Örneğin sekonder olarak Clostridium perfringens ve Staphylococcus aureus etkenleri tavuk enfeksiyöz anemisi olan hastalarda gangrenöz dermatitise neden olabilir. Etkilenen hayvanlarda görülen ölüm oranı %10 - %60 arasında değişmektedir. Aspergillozis, Gumboro gibi hastalıkların varlığı ve kötü hijyen koşulları etkilenen hayvanlarda ölüm oranını arttırmaktadır. Semptomlar ortaya çıktıktan sonra 5-6 gün içinde ölüm görülme sıklığı yüksektir.

Tavuk Enfeksiyöz Anemisi Nasıl Teşhis Edilir ?


Bu hastalıkta teşhis için ilk yol postmortem (ölüm sonrası) muayenedir. Enfekte olan hayvanların iç organlarında solgun bir görünüm vardır. Timus bezinde atrofi (organın boyutunda küçülme) görülür. Kemik iliği solgun veya sarı renktedir, yağlı bir görünümü vardır. Bazı hastalarda karaciğer şişkin bir görünümde olabilir. Bölgesel kanamalar deri altında, kaslarda ve diğer organlarda yaygın olarak görülebilir. Aynı zamanda immunsupresyona bağlı olarak ikincil enfeksiyona yakalanmış olan hayvanlarda hava keselerinde, akciğer ve kalp zarında hasarlar oluşabilir. Aneminin şiddetini (PCV ≤27) ve yapılacak PCR ya da ELISA testini göz önüne alarak yukarıda görülen belirtilerle birlikte teşhis konabilir. Sadece semptomlara bakarak kesin teşhis koymak mümkün değildir.

Tavuk Enfeksiyöz Anemisinin Tedavisi Nasıl Yapılır ?


Günümüzde maalesef bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Bazı araştırmalarda bitkisel takviyelerin hastalığın tedavisinde kullanılabileceği belirtilmiş olsa da henüz bu konuda yeterli araştırma yapılmamıştır. Ancak immunsupresyona bağlı gelişen ikincil enfeksiyonlara karşı bir tedavi uygulanabilir. Bazı ülkelerde aşısı bulunmakla birlikte hastalık etkeni olan virüsün birden fazla varyantı olduğu için aşının etkisi hala tartışmalıdır. Ayrıca aşılanan hayvanların yavrularında oluşan maternal antikor (anneden gelen hastalığa özel antikor) düzeyi hala net olarak bilinmemektedir, bu yüzden aşı tercihi yetiştiricinin ve sorumlu veteriner hekimin karanına bağlıdır.

Tavuk Enfeksiyöz Anemisinden Korunmak İçin Neler Yapılabilir ?

Kesim sonrası iç organlardaki patolojiler mutlaka kontrol edilmelidir. Yetişkin tavukların diğer hastalıklara kolay yakalandığı düşünülüyorsa bir veteriner hekimin gerekli kontrolleri yapması hastalığı erken evrelerde yakalama şansı sunabilir. Genel olarak kümes mümkün olduğunca temiz tutulmalıdır. Kümeste kullanılan altlıklar uygun aralıklarla dezenfekte edilmeli veya değiştirilmelidir. Kümeste bulunan hayvan sayısının gereğinden fazla olması bu hastalığın yayılma ihtimalini arttıracağı için mutlaka kümesin boyutuna uygun sayıda hayvan beslenmelidir. Yemlik, suluk gibi kümeste ortak kullanılan bütün materyaller uygun bir biçimde dezenfekte edilmeli veya rutin olarak yenileriyle değiştirilmelir. Dezenfeksiyonda kullanılan sıvılar yüksek basınçla birlikte uygulanmalı, ve uygulanan yerlerde herhangi bir dışkı birikintisi bırakılmamalıdır. Hasta olan hayvanlar sürüden ayrı bir bölgeye taşınmalı, sağlıklı hayvanlarla teması engellenmelidir. Hayvanları strese sokabilecek her türlü etken ortadan kaldırılmalıdır.

Ancak hepsinden önce yetiştiriciler gerekli biyogüvenlik önlemlerini almalıdır. Sadece bu hastalığa özel olarak değil, diğer bütün bulaşıcı hastalıklar için de yeterli biyogüvenlik önlemleri alındığı sürece yüksek düzeyde korunma sağlanacaktır. Bu önlemler hem yetiştiricinin ekonomik kayıp yaşamasını önler, hem de halk sağlığını tehdit edebilecek hastalıkların çiftliğe girişi engellenmiş olur.

Kaynakça

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

thepoultrysite.com

msdvetmanual.com

poultrydvm.com


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.