Babesiosis (Piroplazmosis,Texas Humması)


Babesiosis Hastalığı Nedir?

Babesiosis hastalığı, tropik ve subtropik iklim koşullarında oluşan önemli bir kan protozoonu hastalığıdır. Hastalık ilk kez 1899 yılında saptanmış, ancak ilk etken identifikasyonu yani tanımlanması 30 yıl sonra yapılabilmiştir. Kan işeme hastalığı olarakta bilinen bu hastalık, sığır, koyun, keçi, at, köpek, kedi, domuz ve kemiricilerde görülür. Tüm ülkede görülen bu hastalık hayvanlara Rhipicephalus türü kene yoluyla bulaşır. Etken eritrositlerde bölünerek gelişir buna "piroplazmoz" adı verilir.

Babesia bovis ve Babesia divergans türleri insanlara da bulaştığı için Babesiosis zoonoz özelliği taşımasıyla beraber bir çok etkene sahiptir.

Sığırlarda Görülen Etkenler;

  • Babesia Bigemina: Türkiye’deki sığırlarda en çok görülen etkendir. Bunun yanı sıra Afrika, Avustralya, Orta ve Güney Amerika'da da görülmektedir. Dar açılı, büyük bir yapıya sahip olan bu etken Rhipicephalus türü kenelerle bulaşır. Texas Humması, "Kan İşeme" hastalığı olarakta bilinmektedir.
  • Babesia Bovis: Sığırların salgın hemoglabinüri hastalığına sebep olan bu etken, geniş açılı küçük fakat çok tehlikeli bir özelliğe sahiptir. Rhipicephalus türü kenelerle bulaşır. Türkiye’de de görülen bu tür, Asya, Güney Afrika, Avusturalya, Orta ve Güney Amerika’da da görülmektedir. Avusturalya ve İsrail’de ise aşı uygulaması yapılmaktadır.
  • Babesia Divergens: Türkiye’de ender görülen bu etken Karadeniz Bölgesi'nde tespit edilmiştir. Orta ve Kuzey Avrupa’da da yaygındır. Geniş açılı ve eritrositin çeperine yakın yerleşen küçük etkenlerdir.

Koyun ve Keçilerde Görülen Etkenler:

  • Babesia Motasi: Patojenitesi yüksek olan bu etken, Türkiye’deki koyun ve keçilerde, yaz ve ilkbahar aylarında görülmektedir. Dar açılı, büyük bir yapıya sahip olan bu etken Rhipicephalus türü kenelerle bulaşmaktadır.
  • Babesia Ovis: Patojenitesi B. Motasiye göre biraz düşüktür. Geniş açılı, küçük bir yapıya sahip olan bu etken Rhipicephalus türü kenelerle bulaşır. Avrupa, Asya, Afrika ve Türkiye’de görülür.


Atlarda Görülen Etkenler:

  • Babesia Caballi: Sığırlardaki bigemina etkenine benzeyen bu etken, dar açılı büyük yapıya sahiptir. Amerika, Asya, Avrupa ve Türkiye’de görülür.
  • Babesia Equi: Theileria türlerinin gelişimine benzemesi nedeniyle "atların theileriosis etkeni" de denilmektedir. Konakta lenfositlerde şizogoni geçirir ve oluşan merozitler eritrositlere girerek halka, amoboid ve malta haçı formunda gelişimini sürdürür. Küçük yapıda bir etken olmasına rağmen patojen bir yapıya sahiptir. Avrupa, Afrika, Güney Amerika, Asya ve Türkiye’de görülür.

Babesiosis Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Kene, kan emerken hastalıklı hayvandan etkenleri (eritrosit içinden merozoitleri) alır. Kenenin bağırsağına gelen eritrositler sindirimin etkisi ile parçalanır ve etkenler açığa çıkar. Etkenler, gametogoni ve syngami geçirirler. Bunun sonucunda makro ve mikro gametler oluşur. Mikrogamet, makrogameti dölleyerek, zigotu oluşturur. Zigot hareket etme özelliği sayesinde kenenin bağırsak epitel hücrelerine girer. Burada geliştikten sonra şizogoni geçirir ve sporokinetleri oluşturur. Sporokinetler zigotu parçalayarak bağırsak boşluğuna geçerler. Buradan sonra iki yol vardır; ya tekrar bağırsak epitel hücrelerine girip çoğalmaya devam ederler ya da malphigi türleri, kas dokusu veya hemolenf hücrelerine eğer dişi kene ise ovaryumların içerisine yerleşir (transovarial geçiş). Hemolenf yoluyla bir kısım sporokinet tükürük bezi hücrelerine yerleşerek endopoligoni denilen mekanizma ile çoğalarak sporoblastları ve sonrasında sporozoitleri oluşturur. İşte bu aşamadan itibaren, kene bir hayvandan kan emerse bu sporozoitleri kan yolu ile kan emdiği hayvana verir ve enfeksiyonu başlatır. Sporozoitleri alan hayvanın, kanında etkenler eritrositlerin içine yerleşirler. Fakat bu giriş çok farklıdır. Çünkü etken eritrosit içine girerken, eritrositin bir kısmı ile yani bir çeşit vakuol ile girer. Bu sayede hücre içinde yabancı cisim etkisi göstermeden adeta bir casus gibi eritrosite girmiş olur. Eritrosit içerisinde sırasıyla yuvarlak form, amoboid forma ve armut formlarını alır. Bu aşamadan sonra ikiye ya da daha fazla sayıya bölünerek (şizogoni) yaşamını sürdürür. Bu bölünmelerin sonucunda hayvanın eritrositleri patlar ve serbest kalan etkenler diğer eritrositlere yerleşir.


Babesiosis Hastalığının Klinik Bulguları Nelerdir?

  • En tipik bulgusu; kansızlık, çok şiddetli sarılık ve hemoglobinüridir.
  • Genelde idrar, koyu kırmızı renktedir.
  • İştahsızlık, halsizlik, depresyon ve yüksek ateş (40 derece üstü) gibi bulgular görülür.
  • Enfekte eritrositlerin beyindeki kılcal damarları tıkaması sonucu arka bacaklarda felç, hayvanda çırpınma, kaslarda titreme ve sallantılı yürüyüş gibi merkezi sinir sistemi bulguları görülür.
  • Vaskülitis (kan damarı duvarında oluşan iltihaplanma) görülür.
  • Hastalığı atlatanlar, Babesia boviste birkaç sene, Babesia bigemina da ise birkaç ay boyunca enfekte olarak kalmaktadır.


Babesiosis Hastalığının Teşhisi Nasıl Yapılır?

Belirtilen klinik bulgulara "kesin tanı" diyemeyiz. Çünkü bu klinik bulguları gösteren başka hastalıklar da vardır. Bu nedenle kesin tanı için canlı hayvanın kulak ucu veya kuyruk kapillar damarından kan alıp froti hazırlamalıyız. Hazırladıktan sonra hızlıca Gimsea boyayla boyayıp mikroskopta bakıyoruz. Eğer hastalık subklinik(gizli) seyrediyorsa boyama da etkili olmayabilir. Bu durumda IFAT, ELISA gibi immunohistokimyasal metotlar teşhiste oldukça etkindir. Son zamanlarda ise PCR tekniğinden faydalanılmaktadır.



Babesiosis Hastalığının Tedavi ve Koruma Yöntemleri Nelerdir?

Belirtilen bulguları farkettiğiniz anda bir veteriner hekimi aramanız hayvanınızın sağlığı açısından daha iyi olacaktır. Tedaviye yönelik ilaç kullanılsa bile geç kalınan vakalarda hastanın kurtulma şansı biraz zor olmaktadır. Bu nedenle hastalıktan korunma, hastalığı tedavi etmekten daha önemlidir.

Korunma yöntemleri:

  • En önemli yöntemlerden biri kene ile mücadelenin yapılmasıdır. Kene görülen mevsimlerde 2-3 güne bir hayvanların bacak ve karın altı bölgeleri kontrol edilmeli , gerekirse ilaçlanmalıdır.
  • İatrojenik hatalardan kaçınılmalıdır.
  • İnaktif aşılar kullanılmalıdır.





Kaynakça

https://acikders.ankara.edu.tr
https://www.amasyadsyb.org
https://tr.wikipedia.org
İç Hastalıkları Ders Kitabı

Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.