Sığırların Gangrenli Nezlesi (Coryza gangrenosa bovum, CGB)

1- Sığırların Gangrenli Nezlesi (Coryza gangrenosa bovum, CGB) nedir?

2- Hastalığın bulaşma yolları ve ilerleyişi nasıldır?

3- Hastalığın belirtileri nelerdir?

4- Hastalığın teşhisi nasıl yapılmaktadır?

5- Tedavi ve hastalıktan korunma yöntemleri nelerdir?

1- Sığırların Gangrenli Nezlesi(Coryza gangrenosa bovum, CGB) nedir?

Sığır ve mandalarda rastlanan viral bir hastalıktır. Baş bölgesi, bağırsak , mide ve deride bazı lezyonlarla (doku bozuklukları) karakterizedir. Koyun ve sığırların bir arada bulunduğu işletmelerde önemli problemler arasındadır. Hastalığın bulaşması düşük ancak ölüm oranı yüksektir. Ülkemizde sık rastlanan hastalıktır.

2- Hastalığın bulaşma yolları ve ilerleyişi nasıldır?

Hastalığın bulaşma şekli henüz tam olarak bilinmemektedir. Hastalığın etkeni gammaherpesvirustur. Virus çok hassastır ve dış ortama dayanıksızdır.Hastalık sığırdan sığıra direkt olarak bulaşmaz. Koyunlar hastalık etkeninin taşıyıcı konumundadırlar. Kurbanlık koyunların bir süreliğine sığırların bulunduğu ahırda kalmalarıyla yabancı kaynaklarda ‘ Kurban Bayramı Hastalığı’ olarak geçmektedir. Koyunlarla temas halinde olan hayvanlarda hastalık gözleniyor olsa da, koyunların olmadığı bölgelerdeki sığırlarda da hastalık oluştuğu bildirilmektedir. Bazı böceklerin yine hastalığı taşıdığı düşünülmektedir. Hastalık her yaş grubundaki sığırlarda gözükebilse de 6 ay-2 yaş arasındaki kültür ırkı genç hayvanlar duyarlıdır. Virus vücuda girdikten sonra lenfoid dokulara, dolaşım sistemine geçerek bölgeyi tahrip etmektedir. 

3- Hastalığın belirtileri nelerdir?

Hastalığın dört formu vardır;

1-Hastalık kısa dönemde belirtilerini göstermektedir. Ateş yükselmesi (40-42 C°), iştahsızlık,pis kokulu ishal, hayvanda lenflerde şişlik , yatalak hal ve çok kısa süre içinde ölüm şekillenir.

2- Bağırsak formu; Bu form hayvanlarda ağır seyreder, yüksek ateş, pis kokulu ishal bazen kanlıya döndüğü de gözlenmektedir. Kaslarda titreme, burun ve göz yaşı akıntısı, hayvanlarda ışığa karlı hassasiyet şekillenir.


3-Baş-göz formu; Hastalığın en çok görülen ve bilinen tipidir. Vücut sıcaklığında artış, göz yaşı akıntısı akıntı şeffaf görünümde başlayıp daha sonra kanlı forma dönüşebilir. Gözlerde iltihaplanma belirgin şekildedir. İlerleyen dönemde gözlerin üstünü tamamen beyaz bir yapı (opasite) kaplar. Ağız ve burun da kırmızı alanlar gözlenir. Hayvanların ağızlarını şapırdattığı, boş çiğneme hareketleri yaptıkları gözlenir. Ağızda salya artışı belirgindir. Ağızdaki yaralar diş etinde , üst ve alt damakta da belirgindir. Dudakta ve burun ucunda da yaralar oluşur bir süre sonra bu yaralar kabuklanır. Aynı yaralar hayvanların tırnak aralarında gözlenir. Lenflerde genel bir şişkinlik yine mevcuttur. Hasta hayvanlar ortalama bir hafta içinde ölür.



4-Hafif form: Hayvanlarda genel durum bozulmaz. Deride yer yer bazı lekeler gözlenir. Aynı lekelenmeler ve oluşumlar testis, meme çevresinde, tırnak aralarında görülür. Ağız, burun, göz ve bağırsakta çok fazla belirti yoktur. Bunlar dışında bazen hayvanlarda sinir sistemi ile karışık seyredebilir ki bu durumda hayvanda depresyon, çevre ile ilişkisini kesme, diş gıcırdatması, ayakta duramama gözlenebilir. Hayvanlarda solunum güçlüğü ile birlikte solunum sistemine ait diğer bulgularda gözlenir. Gebe hayvanlarda hastalığın hayvan vücudunda pik yaptığı dönemde yavru atma gözlenir.



4- Hastalığın teşhisi nasıl yapılmaktadır?

Hastalık Veteriner hekimlerin kontrolünde hasta sahiplerinden bilgiler alınarak gerekli laboratuvar muayeneleriyle yapılır. Hastalık bir çok hastalıkla karışabilir bu nedenle diğer hastalıklar elimine edilmelidir. Hastalığın hafif formunda hayvanlarda durum iyileşme gözlenebilir ancak genelde ağır ölümcül hastalıktır.

5- Tedavi ve hastalıktan korunma yöntemleri nelerdir?

Hastalığın net bir tedavisi yoktur. Veteriner hekimlerin kontrolünde hastalığın belirtilerini yok etmek amacıyla bazı ilaçlar denenebilir. Hasta hayvanlara yine serumlarla destekleyici tedavi uygulanır. Hayvanlardan durumları ağır olanları kesime sevk etmek yetiştiriciler açısından daha ekonomik olabilir. Hastalığın aşısı yoktur. Hastalık koyunlarla bir arada bulunan sığırlarda olabileceği için koyunlarla sığırlar aynı ortamda bulundurulmamalıdır. Koyun ve sığırların ahırları eğer aynı yerdeyse aralarında en az 400 metre mesafe olmalıdır.

                                                                                




Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.