Yeni Doğan Buzağılarda Yapılan Bakım ve Besleme Hataları


Bu yazımızda siz değerli üreticilerimizle biraz sohbet etmek ve yeni doğan buzağıların bakım ve beslenmesini anlatmak, ölüm sebeplerini göstermek istiyoruz. Bugünlük sadece buzağılardan bahsedeceğiz. Aslında kuzu ve oğlak ölümleri de aynı sebebe dayanır. Buzağı ölümleri yurdumuz hayvancılığının en önemli sorunlarından biridir. Ancak sizlere bu yazıda alışık olduğumuz sorunlardan başka, hayvan sahiplerinin ve hatta veteriner hekimlerin, bakıcıların yaptıkları hatalardan bahsedeceğiz.

Buzağı Ölümlerin Büyük Çiftlik Sahiplerinin Hataları Nelerdir?

Bir romanda okumuştum; o romanda “çiftlik sahipleri çiftliğe gelir ve birkaç saat gezdikten sonra çeker giderler” diye yazıyordu. Aşağıda anlatacağım çiftlikte de benzeri olaylar oluyordu. Çalıştığım bu başarılı çiftlikte yaklaşık 1200-1300 büyük baş hayvan ve 200-300 kadar çeşitli yaşta buzağı vardı. Günde ortalama 5-10 buzağı doğuyordu. Çiftlik sahibi buzağılara ağız sütünün verilip verilmediği her akşam kontrol ederdi. Bir buzağı doğduktan sonra 4 gün annesinin ağız sütünü emmelidir. Sabah 2-2,5 kg akşam 2-2,5 kg ağız sütü mutlaka içirilmelidir. Bende bu buzağılara ağız sütünün içirilip içirilmediğini sıkıca denetlerdim. Bu çiftlikte ben hiç buzağı ölümü vakası hatırlamıyorum. Hatırlamadığım belki bir iki buzağı kaybı vardır. Ama çalıştığım başka bir çiftlikte -aşağı yukarı bu büyüklükteydi- 700-800 inek günlük sağıma girer çıkardı ve bu çiftlikte günde 2-3 buzağı ölümü normal karşılanıyordu. Buzağılara süt verilirken ağız sütü verilmesine itina gösterilmiyor, hatta diyebilirim ki hiç ağız sütü verilmiyor; yetişkin buzağılara verilen süt, süt dağıtma tankı ile bunlara da veriliyordu.

Çiftlik sahibinin 2-3 günde bir öğlen saatlerinde gelip gittiğini hatırlıyorum. Halbuki bu çiftlikte her an orada duran bir kahya, sorumlu veteriner hekim ve yardımcı personel vardı. Çiftlik sahibini uyardım. Ağız sütü vermenin şart olduğunu anlattım, meslektaşlarımla kötü oldum ama çiftlikte 1 yıl içinde besi çiftliğine dönüştürüldü, ,düveler ve damızlık inekler satıldı. Aynı personeli çalıştıran çiftlik ben ayrıldıktan bir yıl sonra satıldı.


Bir başka çiftlikte başımdan geçen bir olayı size anlatmak isterim; burada yaygın buzağı ishalleri ve ölümler vardı. Hasta hayvanların tedavisi için uygun olan bütün serumları, antibiyotikleri, vitaminleri vs. uyguluyordum ama ishalin tedavisinde başarısız oldum.

Ölen bir buzağıyı teşhis için otopsi yaptım. 10 gün önce doğan buzağının midesi 3-5 cm büyüklüğünde saman çöpleri ile doluydu ve midesinde bir gram süt yoktu. Bu zavallı buzağının sancılar içinde öldüğünü hatırlıyorum. Buzağılara bakmakla görevli işçi buzağıya ilk dört gün ağız sütü vermemiş ve sonraki günlerde buzağı başlangıç yemi de vermemiş, zavallı hayvancağız açlıktan sadece altlık samanını yemişti.

Yeni doğan buzağılara ilk 4-5 gün ağız sütü verildikten sonra yedinci haftaya kadar süt verilir ama doğduktan 5 gün sonra önlerine buzağı başlangıç yemi + öğütülmüş tane yulaf (tane yem) bırakılır ve buzağı bundan istediği kadar yer. Önüne mısır flake de bırakılabilir. Bu çiftlikte çiftlik sahibi çiftliğe 3-4 günde bir uğruyor, işçiler söz dinlemiyorlardı. (ineklerin tırnak bakımı yapılmıyordu, yaklaşık 300 ineğin yarısı topallıyordu ve başka pek çok ihmaller vardı)

Buzağılara Antibiyotikli Süt Vermenin Zararı Nedir?


Pek çok çiftlikte enfeksiyon geçiren ineklerin ve ekseriya mastitis (meme iltihabı) geçiren ineklerin sütlerini alıcı şirketler antibiyotik kalıntısı arayarak götürmezler, bu sütler çiftlikte kalır. Hayvan sahipleri bu sütleri dökmektense buzağılara vermeyi tercih etmektedir.

Antibiyotik kalıntıları insanlara hangi zararı verirse buzağılara da aynı zararları verir. Bunlar kanserojen etkili olabilir, ayrıca antibiyotiklere karşı direnç meydana geldiği için ilerideki hayatında hayvanlar hastalanınca antibiyotik tedavisinden sonuç alınamaz. Bu antibiyotikli sütlerin buzağılara verilmesi son derece zararlıdır ve bundan vazgeçilmelidir. Halbuki sağlıklı buzağı sağlıklı ineklerden doğar.

Çiftliklerde Çalışan Veteriner Hekimler ve Klinik Veteriner Hekimlerinin Yaptığı İhmaller Nelerdir?


Çiftlikte çalışan veteriner hekimlerin ishal olan çoğu hayvana serum takmaktan kaçtıklarını gördüm. Çünkü 500 cc miktarında bir serumu buzağıya vermek bir iki saat zamanını almaktadır. Belki çiftlikteki işlerin yoğunluğundan, belki veteriner hekimin şahsi ihmalleri dolayısıyla serum takılmadığına üzülerek tanık oldum. Gündüz vardiyasındaki veteriner hekim akşam vardiyasındaki veteriner hekime işi bırakıp kaçmaktaydı. Bu benim başıma geldi. Akşam karanlığında sayısız hayvana serum takmak zorunda kaldım. Çiftlik sahipleri bu konularda çok dikkatli ve uyanık olmalıdır.

Buzağılara Doğduktan Sonra Neler Yapılmalıdır?


• Buzağılar doğar doğmaz göbek kordonlarının içine, göbek kordonu kuruyuncaya kadar, enfeksiyonları önlemek için tentürdiyot dökülmesi gerekir.

• Bu buzağının annesine gebeliğinde buzağı doğmadan önce kombine ishal aşısı yapılması gerekir.

• Buzağı doğduktan sonra da buzağı septisemi serumu hemen deri altı tatbik edilmesi gerekir.

• Ayrıca buzağıların annesine daha gebe iken vitamin A, vitamin E ve selenyum yönünden zengin ilaçlar uygulanması gerekir ve ona göre beslenmesi gerekir.

• Yeni doğan buzağı mutlaka uygun sıcaklıktaki bir kafes içinde saklanmalı, beslenmesi mükemmel yapılmalı, süt içmiyorsa sebebi araştırılıp gereken tedavi yapılmalıdır.

• Çiftliklerde eğer fazla miktarda buzağı varsa yemlikleri ve sulukları boş bırakılmakta ve hayvanlar altlıklarını yemektedirler. Bu da buzağı ölümlerine yol açmaktadır.

Aile İşletmelerinde Yapılan Hatalar Nelerdir?


Yurdumuzda milyonlarca hayvancılık yapan aile bu koruyucu aşılamalardan ve ağız sütünün öneminden habersizdir. İshal olur endişesi ile buzağılara günde yarım veya 1 kg ağız sütü verildiğini yüzlerce kere gördüm. Bu konuda yetiştiricilerimizi uyardığım halde çeşitli korkular ile bu sütü içirmediklerine tanık oldum. Ağız sütünün içinde bulunan laktoz bir miktar ishal yapabilir. Ancak bu ishal geçicidir ve sağlıklı bir buzağı bu ishalden etkilenmez.

Aile işletmeleri buzağılarının sağlıklı doğumu ve aşılanması, vitamin ve mineral yönünden takviyesi ve doğum sonu buzağının bakımı gibi konularda eğitilmelidir. Aile işletmelerinde çiftçiler buzağının doğumuna veteriner hekim çağırmamakta ve kendileri doğum yaptırmak istemektedir. Bu konuda köylerde bulunan ve bu işi bildiğini sanan insanlar doğum sırasında ineği ve yavruyu öldürmekte veya veteriner hekimi çok geç çağırmaktadırlar. Buzağı ölümleri sosyal bir problem gibi karşımıza çıkmaktadır. Eğitim ve bilgi noksanlığı, ekonomik zorunluluklar ölümlerin en büyük sebebidir.

Çiftliklerde çiftlik sahibi, veteriner hekim, yardımcı personel ve işçi kardeşlerimizin uyum içinde bilimsel ve teknik gelişmelere açık olarak ve severek çalışmaları başarıyı artıracaktır. Buzağılar en güzel canlılardandır ve yaşamayı çok istemektedir. Bahar günlerinde zıplayarak koşan bir buzağıdan daha güzel ne olabilir? Onlara yaşama şansı vermek bizim elimizdedir ve alacağımız tedbirlere bağlıdır.

Sağlıklı ve Bereketli Bir Hayvancılık Dilerim.


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.