Mesut Kökten Île De France Damızlık Yetiştirme Çiftliği


Ben Mesut Kökten, 1979 Tekirdağ Malkara doğumluyum evliyim 2 çocuğum var. Aslında dededen madenciyiz sektörümüz madencilik. Zonguldakta 301 madencinin vefatından sonra madencilikte üretimi durdurduk. Orada kalan yapılarımız ve teşkilatımız var zaten ona dayanaraktan yaptık. Biz işletmeyi kurarken yerlerin mülkiyetlerini de satın alıyoruz. Önceden de hayvancılık işini yaptığımız için bir altyapımız var açıkçası. Devam ettiğimiz Mesut Kökten Île De France Damızlık Yetiştirme Çiftliğine'de 2017 yılında başladık.

Başta merinos koyun ırkı düşünüyorduk bir arkadaşım sayesinde Ile de France Koyun ırkına yöneldik. İyikide ile de fransıza yönelmişiz pazarı ve talebi olan bir hayvan. Ülkemize de iyi uyum sağladı. Canlı ağırlık artışı olsun verimi olsun çok iyi. Kuzu canlı ağırlığı günlük 500 grama yakın oluyor. Bundan 25-30 sene önce 400’e yakın merinosla karışık koyunumuz vardı ama Fransız ırkını iyi araştırdık daha verimli bulduk.


Biz bu hayvanları yurtdışından getirdik bir arkadaşımızın vasıtasıyla. İlk başta yer ve iklim değişikliğinden dolayı uyum süreci oluyor maalesef bizde başta beslenmeden kaynaklanan gebelik toksemisinden 4-5 koyun kaybettik. Hayvanlarımız sigortalıydı ama sonuçta can. Sigortalı olduğu zaman müdahale edildiğinde sigorta kabul etmiyor. Gerekli tedavileri gerçekleştirdik ama o süreci tamamlayamadı hayvanlar.

Yetiştirme çok takip ve dikkat istiyor öyle uzaktan görüldüğü gibi masada hesapla kitapla olmuyor. Extra çok sorun çıkabiliyor. Yağışlarda tırnak yarası olabiliyor akşam meraya çıktıklarında küflü yem yiyebiliyorlar bir sürü problemler çıkabiliyor o yüzden dikkat, takip ve ilgi istiyorlar.

Bu ırkta söylentilere bakılınca ile de  Fransız koyununun merada otlamadığını, çenesi kısa yem konusunda sıkıntı yaşıyor kilo artışı iyi değil gibi şeyler söyleniyor fakat bu hayvanlar meraya çıktığı zaman önünde ot varsa biçer döver gibi oluyorlar. Baktığımız diğer ırkar ise uçlarından kopartıyorlar seçiyorlar. Bu ırkta ot ve yem ayrımı olmuyor iştahı çok güzel.


Anne sütü verimli ise kuzuları günlük 500 grama yakın kilo artışı gösteriyor. Yediklerini çok güzel bi şekilde ete çeviriyor. Yaklaşık 2.5 aylık kuzularım var maşallahları var 40 kiloya yakın. Yem konusunda ilk başlarda rasyonu ayarlamakta sıkıntı çektik veteriner hekimimizle anlaşmazlık yaşadık ama onun haricinde bir sorun yaşamadık.

Biz fabrikasyon yem kullanmıyoruz nedeni içerisinde hayvanların hızlı gelişmesi için birçok kimyasal maddeler var. Rasyondan kaynaklı başta birkaç kuzumuzu sarılıktan kaybettik iyi araştırdık bu yüzden fabrikasyon yem kullanmıyoruz. Onun yerine arpa, mısır küspesi, yonca, başaklı balya(yeşile biçilmiş buğday balyası), çayırotu, saman. Saman yüksek besin kaynağı değil ama olmazsa olmaz çünkü geceler uzun ve hayvanın geviş getirmesi çok önemli samanda hayvanı çok rahatlatıyor.


Ile de France koyununun adaptasyonu Bizim ülke şartlarımıza güzel uyum sağladı. Diğer ırklara bakılınca daha kolay adapte oluyor. Suflok ırkı koyunlarda iyi ama hava sıcak olduğu zaman otlamakta sıkıntı yaşıyor geç otluyor.

Genç üreticiler önce neye çalışmak istediklerine karar vermeli. Ete mi yoksa damızlığa mı veya başka bir şey mi. Damızlık çalışacaksa eğer koç tarlanın tohumudur tarlaya ne kadar kaliteli tohum atarsanız o kadar kaliteli verir. Koç koyundan her zaman 1 adım öndedir koçunu en iyi şekilde bakmalı.

En çok devlet desteklerinde sıkıntı yaşıyoruz. Çok yetersiz geliyor bize. Malum bu tür yerlere hiç işten anlamayan insanları veriyolar diğer bakanlıklar içinde geçerli. Bu işleri yapmak için azda olsa bilgili insanlar gerekiyor. Ben tarım bakanı olsaydım ilk önce yerli üretimime kendi insanlarıma değer verirdim. Gerekli aşıları ücretsiz yaptırırdım. Çünkü siz şimdi bana senelik dişi hayvan koyunu için (küçük baştan bahsediyorum) 25 tl bir ücret ödüyorsunuz kesintileri derken 30u buluyor fakat 3 liraya hayvan başına şap aşısı, çiçek aşısı vs yapıyorlar verdşklerini zaten geri alıyorlar. Hiç destek vermeyin daha iyi.


Bulunduğum şehirde hayvancılık konusunda en büyük eksikliklerden biri üreticilerin bilinçsizliği. Bazı üreticiler eski sistemde kalmış ve yeniliklere açık değiller. Ete çalışıyorsan merinos koyunu ile bizim bu ile de Fransız koçlarını çiftleştirirsen çok güzel et verimi yapıyor. Fransızın yetişme tarzını alıyor. Merinos boylu,  ile de France koyunu tıknaz ama yapılı hayvan daha çabuk gelişiyor. Biz bunları söylüyoruz ama onlar kendi bildiğini yapıyor.


Kuzu ve damızlık satışlarımız genelde yılbaşından sonra yapıyoruz. İyi bakımdan dolayı genelde 14 ayda 2 kere yavru alabiliyoruz. 2 postada satış oluyor. Yılbaşı sonrası mart-nisan diğeri ise ağustos-eylül ayında.

Farmow gerekli olan şeylerle zaten ilgileniyor takip ediyoruz. İyi çalışmalar yapıyor. Fakat bakanlıklara bastırmalarını isterim. Yerli üreticilerimize biraz daha destek olmalarını istiyoruz mesela bankalarımız kredi veriyoruz diyor ama ırklara göre fiyatlar değişiklik gösteriyor misal onlar 750 tl destek kredisi veriyor ama benim alacağım hayvan 3000 tl'den yüksek oluyor. Açıklar çok fazla onları dile getirebilirler.


Hazırlayan: Miray Çıkman
Edit: Süleyman Akçapınar



Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.