Ethem Merinos ve Yalova Kıvırcık Yetiştiriciliği



Kendiniz Hakkında Biraz Bilgi Verebilir misiniz?
Ben Ethem BAYRAM,  44 yaşındayım. Bursa-İnegöl-Eymir Köyü’nde yaşıyorum. Evliyim ve 1 kızım var.


Hayvancilikla Ilgilenmeye ne Zaman ve Nasil Başladiniz?

Geçmişten gelen bir meslek olduğu için doğuştan başladım diyebilirim. Babam ve dedelerim de hayvancılıkla uğraşıyordu.


Bölgenizde Yetiştirilen Hangi Irklar Var? Siz Hangi Irkları Yetiştiriyorsunuz ve Daha Önce Farklı Irklar Yetiştirdiniz Mi?
Burada genelde Sakız, Merinos ve Yalova dediğimiz ırklar yetiştiriliyor. Bende şuan Sakız yok. Merinos ve Yalova ırkları mevcut. İki ırkı aynı sürünün içinde yetiştiriyorum. Anaç olarak 80 tane hayvanım var, bunların 20 tanesi Merinos, geri kalanı Yalova.



Chevrolet ve Alman Karabaş gibi birçok ırk hakkında tecrübem var, hepsini iyi kötü denedim ama bu bölgelerde yapılacak başka hayvan cinsi yok. Çünkü dışarıya çıkarttığımda istediğim verimi alamadım hiçbirisinden. Bölgemizde de bu ırklarla uyumu sağladık. Evde bakıldığında-ki öyle çok uğraşmadan bakıldığında canlı ağırlık 120 kg geliyor, daha ne olsun. Bölgemizdeki hayvanların %70-80’i ikizdir. (2.000 TL teklif eden var) 


Yetiştirdiğiniz türlerle ilgili tecrübeleriniz neler? Hayvancılığa başlamak isteyenlere ne gibi önerileriniz olur?

Özel olarak bir şey diyemem ama genel bir bilgi verecek olursam farklı olarak doğum öncesi ve sonrasına kadar kuzu bölünmesi çok önemli. Yani kuzuların annelerinden ayrı bakılabildiği yerler çok önemli. Koyun damında sadece kuzunun geçebildiği kadar aralıklar açıyoruz, kapılar yapıyoruz. Kuzu annesinin yanındayken, canı yemek istediğinde kuzu bölümüne geçip beslenebiliyor. Kuzuyu annesinin yanından hiç ayırmayınca acıktığında sürekli annesini emiyor. Bu kez hem anne zayıf düşüyor, hem de kendisi sadece süt bazlı besleniyor, tam gelişim sağlayamıyor. Ama kuzu bölümü olan sistemde hayvan hem annesini emiyor hem farklı besinler yiyor hem de kuzunun annesi rahat ediyor. Ayrıca kuzunun gelişimi çok daha iyi oluyor.



Bu sistem bende var ve çok basit bir sistem. Fabrika paletlerinden yapılıyor. Kuzunun geçtiği yerleri kızaklı yaparak kapatıp açması kolay oluyor. Böylece kuzuları tek tek ayırmakla, kovalamakla uğraşmıyorum. İnsan gücü açısından da çok önemli bir sistem.


Bunun dışında yıllar içinde şunu farkettim ki (biraz da ekonomik olması açısından), biz besleyiciler kışın genelde silaj, yonca, fenni yem vs. veriyoruz. Ben bundan farklı olarak arpa veriyorum hayvana.

Hem daha ekonomik hem de farklı besin tüketmiş oluyor. Aslında güzel olan çok şey var ama ekonomik olması önemli. İnegöl’de ayçiçeği tarımı çok yapıldığı için bunların elek tesislerinde küçük olan ve boş olanlar eleniyor. Bunların tonunu biz 80-100 TL den alarak hayvan beslenmesinde değerlendiriyoruz. Gıda olarka büyük açığı tek başına kapatıyor. Bu yüzden bizim için ekonomik oluyor.



Hayvan gündüz dışarıda ot yiyor, döndüğünde biz tekrar silaj gibi aynı besinleri önüne koyuyoruz. Hayvan hep otla besleniyor. Yem olsa tabi daha iyi olur ama maliyet olarak çok daha fazla. Bunun yerine arpa ya da ayçiçeği gibi yağlı tohum verildiğinde hayvanın gereksinimleri çok daha fazla karşılanıyor, beslenmesi çok daha başarılı oluyor. Gütme açısından bile yararı var. Hayvan sürekli kapalı alanda dursa olmaz ama bu söylediğim şey kışın 4-5 saat de olsa hayvanını dışarıya çıkaran kişiler için geçerli. Benim söylediğimi yapan kişilerin avantajı şu oluyor: Daha maliyetsiz ve hayvan çok daha kuvvetli beslenip daha çabuk kendini toparlıyor.


Soya buralarda yetiştirilmediği için denemeye imkânım olmadı ama çok daha faydalı olduğunu duydum.


Bunun dışında şu örneği vereyim: Bu bölgede hayvancılık yapan bir arkadaşım daha var. Hayvanları çok iyi ve hepsi ikiz. Sürekli elden besliyor. Hayvanını hiç dışarıya çıkartmıyor ve hayvanlar son raddesinde, daha da fazla kilo almaz. Fakat doğum sezonu geldiğinde hayvanların rahimlerinin dışarıya çıktığını gördük. Bunun sebebi ise ot bazlı besleme yaptığı için.


İkiz hayvanlar olduğu zaman karın boşluğundaki yeri son dönem kaplıyor, işkembeye az bir yer kalıyor. Bu az yere de yonca verdiği için işkembe şişiyor ve kuzu yatmaya kalktığında oluşan baskıyla rahim dışarıya çıkıyor. Bu arkadaşa yonca yerine arpa vermesini önerdim. Çünkü 1 kg arpa yemiş olsa (ki tüm ihtiyacını karşılıyor), arpanın kaplayacağı alan çok az olur. Böylece kuzuyu da sıkıştırmaz, hayvan daha rahat olur, doğumlarda sıkıntı görülmez. Ama sadece ot bazlı beslenildiğinde (2 kg yonca) işkembenin her yeri kaplanıyor.


Elinizdeki Irkların en Çok Sevdiğiniz Özelliği Nelerdir? 

Ben Yalova Kıvırcığı’nın boynuzlu çeşidini duruş olarak ve tip olarak çok seviyorum. Yalova kıvırcığının özelliği iyi bakıldığında ikiz kuzu yapan bir ırk. Diğer ırklara göre çok daha verimli.


Genç Üreticilere Tavsiyeleriniz Nelerdir?
Kapalı kutu olmasınlar, hayvancılık adına her zaman kendilerini geliştirsinler. Olan bilgileri, tecrübeyi, pratikliği yakalasınlar. Hayvancılık, akıllı yapıldığında getirisi çok yüksek bir sektör. Bu işi sevmek ve merak lazım.

Ben koltuk döşeme ustasıyım, şu anda işe girsem geçinebileceğim miktarda para alırım ama ben bu miktarın çok daha fazlasını sevdiğim ve merakımın olduğu işi yaparak sağlıyorum.


Bursa - İnegölde Hayvancılık Nasıl Durumda?

Aralığın başında hayvana yem vermeye başlıyoruz. Aralık- Ocak-Şubat-Marta kadar yemleniyor. Yağmurlu ya da kar yağışlı olan bazı günlerde hiç çıkartmıyoruz, diğer günler 11.00’den 16.00’ya kadar çıkartıyoruz. Yani sabah akşam yemleyip dışarıya çıkartıyoruz.

Ben 80 hayvanıma yonca açmaya kalksam sabah 4 akşam 4 olmak üzere günde 8 balya açmam gerek. Şu anda yonca balyası 30 TL. Günlük maliyet 240 TL yapıyor. Ama bunun yerine; sabah 500 g, akşam 500 g olmak üzere günlük hayvan başına 1 kg’dan hesaplarsak (normalde 300 g), arpanın kilosunu 1,5 TL kabul edersek, 80 hayvan için günlük maliyeti 120 TL oluyor. Ve inanın yonca, arpa kadar başarılı değil. Çünkü devamlı ot tüketimi oluyor.


Hayvanların Hastalıkları Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?

Bilinçli yapıldığında her hastalıkla baş edilir. Bu zamana kadar sadece 1 kere babamın zamanında gördüm, veba hastalığı. Ben İlçe Tarım’dan Veteriner hekim istedim, çevremdekilere de siz de aşı vurdurun dedim ama onlar yapmadı. Bir maddiyatı da yoktu. Ben İnegöl bölgesinde herhangi bir bulaşıcı hastalık olduğunu duyduğum anda ben İlçe Tarım’dan aşı yapmasını isterim.

Aşıyı koruyucu olarak kullanmak gerkiyor. Hastalık geldikten ve sürüyü sardıktan sonra aşı yapmanın hiçbir anlamı yok, %20 etki etmez. Çevrede görülmeyen hastalıkların aşısını yaptırmaya da gerek yok. Takip etmek lazım.


Tarım ve Hayvancılık Konusunda Bulunduğunuz Şehirde en Büyük Eksiklikler Nelerdir?


Komple eksik. Hep aynı cümle ama devlet desteği hiç yok. İlçe Tarım var ama hiç ilgili değiller… Kuzularımız büyüdü ama o kadar bildirmeme rağmen daha kulaklarına küpe yapmadılar, sıraya koyduk diyerek devamlı erteliyorlar.


Bizim burada kendi birliğimiz var. İnegöl Küçükbaş ve Koyunlar Derneği diye. Burada büyükşehir yasası geldiği için, Bursa’da köy yok, her taraf mahalle olduğu için koyunların dışkılarından dolayı zabıta gelip ceza yazıyordu. Ve çoğu kişi hayvanını dışarıya, kendi arazisine geçirdi. Bu sefer de belediyeler imar iznimizin olmadığını söylediler ve bizden resmi plan proje istediler bu da çok maliyetli. Biz bu dernek ile birlikte sesimizi duyurarak, tahtadan geçitli bir şekilde alan yaparak bir yol bulduk ve bunun izni çıkarıldı.



Belirli şartlar yerine geldiği zaman yasal olarak belediye hayvancılık yapmaya geçici olarak izin veriyor. Bu Türkiye’de bir ilk.


Tarım Bakanı olsaydınız yapılacak ilk 3 şey nedir?

Tabii ki hayvancılık ve tarımı geliştirmek gerkiyor. Üretici üretir kazanır, tüketici de ucuza ve kaliteli mal tüketir. Ama bunlar devlet işleri. Bunun tek bir cevabı yok. Üreticiyi memnun edersek bu kez tüketici zarara uğrayabilir. Devletin bu karşılıklı dengeyi sağlaması lazım.


Kuzu veya Damızlık Satışlarınız Hangi Zamanda Oluyor?

Yıl içinde oluyor da genelde doğumdan 4 ay sonra yeterli ağırlığa ulaştıklarında satış yapılıyor. Canlı olarak 40 kg üstüne, et olarak 20 kg üstüne ulaştıklarında satış yapılıyor. Zaten bundan sonra onlara bakmak pek ekonomik değil. Günlük aldığı yem açısından ve yaptığı etin düşüşe geçmesi açısından pek ekonomik olmuyor.


Farmow Için Önerileriniz Nelerdir?

Kuzu bölümünü çoğu kişi daha bilmiyor. Bu gösterilip anlatılabilir. Hayvan beslenmesi açısından ekonomik bilgiler de anlatılabilir. Çünkü genelde çoğu siteler en mükemmel örneği ortaya koyuyor ama inceleyenler benim bu kadar sermayem yok diyor. Ama ucuz maliyetli, işe yarar bilgiler gösterilirse inceleyenler der ki bu bizden birisi ve bizim için bir şey yapıyor.
Ethem Merinos ve Yalova Kıvırcık Yetiştiriciliği
Ethem BAYRAM 
+90 546 437 90 93






Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.